Bu Par�lt�lar Bayram��nda sona ermi� bulunan evrensel Plan��n ba�lat�lmas�ndan bu yana ge�en d�rt y�l�n ne kadar ola�an�st� bir fark yaratt���na tan�k olurken, kalplerimiz sevin�le ta�arak, ba�lar�m�z� Ordular Rabb� �n�nde ��kranla e�mekteyiz. Bu d�nemde kazan�lan ilerleme �ylesine belirgindi ki, d�nya toplumumuz gelecek ser�venleri i�in parlak yeni ufuklar�n a��k�a g�r�lebilece�i mertebelere ula�m��t�r.
Nicelik a��s�ndan fark, esas olarak, daha �nemli bir niteliksel fark�n sonucu olmu�tur. Bahá'í toplumunun k�lt�r� bir de�i�im ge�irmi�tir. Bu de�i�im, Plan�� olu�turan �� kat�l�mc�n�n, yani birey, kurumlar ve yerel toplumun geni�leyen kapasitesi, y�ntem modeline dayanan i�leyi�i ve sonu�ta da, g�venin derinli�inde g�r�lebilmektedir. Bunun nedeni, dostlar�n ilahi ��retiler �zerindeki bilgilerini derinle�tirmeye daha tutarl� bir ilgi duymalar� ve bunlar� Emrin yay�lmas�na, bireysel ve ortak etkinliklerini y�netmeye ve kom�ular�yla ili�kilerine nas�l uygulayacaklar�n�, ge�mi�e nazaran daha sistemli olarak ��renmeleridir. K�sacas�, ama�l� eylemin izlendi�i bir ��renme bi�imine girmi�lerdir. Bu de�i�imin ana itici g�c� de d�nyan�n her yerinde b�y�k h�zla kurulan e�itim enstit�leriydi ki, bu ba�ar� D�rt Y�ll�k Plan��n b�y�me ve sa�lamla�ma alan�nda tek ve en b�y�k miras� olmu�tur.
Bireysel inisiyatifler hamlesinde g�sterildi�i gibi, Din�in tebli�inde bireylerin artan kapasitesinde; dostlar�n �abalar�n� k�lavuzlamakta Ruhani Mahfiller, Konseyler ve heyetlerin geli�en yetene�inde; yerel toplumun ortak davran���n� etkileyen yeni d���nce ve eylem modellerinin ortaya koyulmas�nda--e�itim enstit�leri sistemi, t�m bu gibi a��lardan toplu giri� s�recinin bir lokomotifi olarak ka��n�lmazl���n� g�stermi�tir. Bir�ok enstit�, yerel �al��ma �emberleri arac�l��� ile �al��malar�n� geni�leterek, programlar�yla geni� b�lgeleri kapsama kapasitesini art�rm��lard�r. �rne�in, Mo�olistan 106 �al��ma �emberi olu�turmu� ve sonu� olarak yeni inananlar say�s�nda �nemli bir art�� kaydetmi�tir. Bu t�r geli�melerle e�zamanl� olarak, d�nya �ap�ndaki toplumumuzun �yeleri duan�n g�c�nden yararlanmaya, kutsal S�z �zerinde tefekk�r etmeye ve dua toplant�lar�na kat�lmaktan ruhani yararlar ��karmaya daha �ok dikkat etmi�lerdir. Yo�un bir bireysel ve ortak de�i�imin bu unsurlar�n�n i�leyi�i sayesinde toplum b�y�mektedir. Yeni inananlar�n say�s� ge�en y�llar� �imdilik �ok az ge�mesine ra�men, bu art���n �imdi co�rafi bak�mdan yayg�n olmas�, toplumun daha geni� kesimlerini i�ermekte olu�u ve yeni tescillileri Emrin ya�am�na dahil etmekte ba�ar�l� olmas� son derece memnunluk vericidir.
Din�in b�ylesine yararl� ve umut verici durumu, M��avirler Kurumu�nun, enstit�lerin olu�turulmas� ve �al��mas� a��s�ndan g��lenen tavsiye edici etkisine, i�birli�i rol�ne ve pratik �al��mas�na �l��lemeyecek derecede �ok �ey bor�ludur. Bu g��lenme, canl� ve her zaman uyan�k olan Uluslararas� Tebli� Merkezi�nin do�ru zamanda verdi�i uyar�m� yans�tmaktad�r.
D�rt Y�ll�k Plan��n ana temas� olan toplu giri� s�recini ilerletme, d���nce ve eylemde y�ksek derecede bir birle�me yaratm��t�r. Dikkatleri, Olu�um �a���nda Bahá'í toplumunun evriminde ula��lmas� gereken �nemli bir a�amaya yo�unla�t�rm��t�r; ��nk�, toplu giri� daha yayg�n bir bi�imde s�rd�r�l�nceye kadar, Hz. �evki Efendi�nin eserlerinde s�z verdi�i hamle olan kitlesel giri� i�in ko�ullar olgunla�mam�� olacakt�r. Plan��n baz� temalara odaklanmas�, Bahá'í etkinliklerinin t�m kategorileri i�in sonu�lar yaratm��t�r; anlay��ta netlik istemi�tir ve b�ylece bireysel ve ortak eylem i�in bir �nko�ul olarak sistematik ve stratejik planlamay� m�mk�n k�lm��t�r. Toplumun �yeleri, sistemle�menin b�y�me ve geli�me s�recini nas�l kolayla�t�rd���n� giderek takdir etmi�lerdir. Bilin�lenmedeki bu art��, tebli� etkinliklerinin �slah edilmesine ve toplumun k�lt�r�nde bir de�i�ime neden olan b�y�k bir ad�md�.
Teman�n b�t�nle�tirici y�nleri, planlama, kurumsal kapasite yaratma ve insan kaynaklar�n� geli�tirme �abalar�nda g�r�lmektedir. T�m bunlar� birbirine ba�layan ba�lar�n izleri Plan��n ba��ndan sonuna kadar takip edilebilir. K�tasal M��avirler Heyetleri�nin Aral�k 1995�de Arz-� Akdes�deki Konferans� ba�lang�c� i�aret etmi�tir. Orada M��avirler Plan��n �zelliklerine y�nlendirilmi�lerdi. Bunu daha sonra Muavenet Heyeti �yelerini, Mahalli Ruhani Mahfilleri ve heyetleri i�ererek b�lgesel d�zeye ta��nmak �zere, ulusal planlama oturumlar�nda Milli Ruhani Mahfillerle me�veretleri takip etti. B�ylece, Bahá'í y�netim d�zeninin unsurlar� t�m d�zeylerde planlama s�recine girmi� ve bu a�aman�n da �tesinde, toplu giri�in �stesinden gelecek kurumsal kapasitenin yarat�lmas�n�n gerekece�i, uygulama alan�na ula�m�� oldu. Bu konuda iki �nemli ad�m at�ld�: birincisi e�itim enstit�lerinin kurulmas�yd�; di�eri ise, baz� toplumlar�n y�netim kapasitesini g��lendirmek �zere yerel ve ulusal d�zeyler aras�ndaki y�netimin bir �zelli�i olarak, B�lgesel Bahá'í Konseyleri�nin resmen kurulmas� ve yayg�n bir bi�imde uygulamaya konulmas�yd�. Bu gibi yerlerde Milli Ruhani Mahfillerin kar��la�t��� sorunlar�n giderek b�y�yen karma��kl��� bu geli�meyi zorunlu k�lm��t�. Sa�lamla�man�n �nemli bir par�as� olarak sosyal ve ekonomik geli�im �al��malar� ve Din�in, bilinmezlikten ��k���n�n sonu�lar�n� kullanmas�n� sa�lamakta hayati bir etken olarak da d�� ili�kiler �al��malar� i�in tan�mlanan stratejiler, s�recin gereklerinin birle�tirilmesinde ayn� �l��de ge�erliydi. Bunlar�n topyek�n etkisi, yank�lanan sonu�lar yaratm��t� ve bunlar�n s�ralanmas� bu sayfalar�n kapsam�n� �ok a�acakt�r. Ancak, Plan��n ba�ar�lar�n�n boyutlar�n� g�stermek i�in baz� �nemli olaylar�ndan s�z etmek istiyoruz.
Arz-� Akdes�de Teraslar�n ve Kavis �zerindeki binalar�n in�aatlar�, bu Gregoryan y�l�n sonunda bitirilmeleri i�in daha �nce duyurulan tarihleri yakalaman�n t�m g�vencesiyle ilerlemi�tir. Hac ama�l� gruplar�n artan b�y�kl��� ba�lam�nda ge�en R�zvan mesaj�m�zda s�z� edilen Hayfa�daki bina da, bu R�zvan itibariyle kullan�ma a��k olacakt�r. Yine bu ba�lamda, hac amac�yla gelenleri ve ayr�ca Bahá'í ve Bahá'í olmayan ziyaret�ileri kabul etmek �zere Behci�de in�aa edilecek ve �ok ihtiya� duyulan tesis i�in mimari planlar da onaylanm��t�r. Hz. Bahaullah��n Eserleri�nin beklenen yeni derlemesi i�in Yaz�lar�n �evirisi tamamlanm��t�r ve bas�m�yla ilgili haz�rl�klar yap�lmaktad�r.
B�y�me ve sa�lamla�mada at�lan ad�mlar, yukar�da s�z� edilen alanlar�n d���nda da g�r�lm��t�r: muhacerette, duyuruda, eserlerin bas�m�nda, sanat�n kullan�m�nda, Ruhani Mahfillerin kurulmas�nda ve Bahá'í et�dleri birliklerinin ilerlemesinde. Yakla��k 3.300 inanan uzun ve k�sa s�reli uluslararas� muhacir olarak yerle�mi�tir. Genellikle bu muhacirleri kabul eden �lkelerin kendilerinin de yurd���na ayn� say�da muhacir yollamalar�, ulusal toplumlar�n olgunla�mas�n�n bir yeni i�aretiydi. Kanada ve Birle�ik Devletlet toplumlar�, �yelerine yapt�klar� �a�r�ya ba�l� kalarak, gen�leri de �nemli �l��de i�eren muhacirler say�s�nda ve daha da b�y�k olarak gezici m�belli� say�s�nda herkesi ge�tiler. Birle�ik Devletler�deki Afrika k�kenli inananlar�n, Bahá'í m�belli�lerin Afrika�ya gitmeleri i�in yap�lan �a�r�ya verdikleri umutland�r�c� kar��l�k �zellikle kayda de�erdi.
Emrin duyurulmas�, �ok say�da insan�n Din�in ��retileriyle tan��mas�n� m�mk�n k�lan y�ld�n�mleri, kutlamalar, tart��ma gruplar�, sergiler gibi geni� bir alanda etkinliklere hamilik yapmay� da i�eren bir dizi eylemleri kapsam��t�r. Mabetler, kap�lar�ndan giderek artan say�da giren ziyaret�i i�in manyetik merkezlerdi. �zellikle de Hindistan�da ge�en y�l yakla��k be� milyon insan kabul edilmi�ti. Bu gibi etkinliklere ilaveten, Bahá'í mesaj�n� ula�t�rmak i�in medyan�n �e�itli bi�imlerde kullan�lmas� da vard�. Birle�ik Devletler�de yakla��k 60.000 aray�c� Milli Tebli� Heyeti taraf�ndan tasarlanan bir medya kampanyas�na cevap vermi�ti. D�nya genelinde ise, Din �zerine bilgi, bir talepte bulunulmaks�z�n ve cana yak�n makalelerin yaz�l� medyada daha s�k bi�imde ��k���yla yay�lm��t�r. Radyo ve televizyon istasyonlar�n�n d�zenli Bahá'í programlar�na yer vermeleri konusundaki isteklilikleri sayesinde, g�zler �n�ne serili�in benzer bir geni�lemesi vard�; bu, Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Liberya gibi �lkelerdeki bir durumdu. Bu t�r talihli geli�meler, uluslararas� medya kurulu�lar�n�n, 2000 y�l�n�n geli�ini kutlayan d�nya �ap�ndaki medya program�n�n Kutsal Topraklar b�l�m�n�n yay�n� i�in mekan olarak Hz. Báb��n Makam��n� ve Teraslar� kendiliklerinden se�meleriyle ta�lanm��t�.
Sanat�n kullan�m�, d�nya �ap�ndaki toplumun duyuru, tebli�, derinle�me ve dua etkinliklerinde �nemli bir �zellik olmu�tu. Sanatlar, bunlar� d�nyan�n bir�ok yerinde etkin olan �ok say�da drama ve dans gruplar� arac�l��� ile tebli� ve derinle�me etkinliklerine uygulayan gen� insanlar� cezbetmi�ti. Fakat, sanat�n dinami�i �ark� s�yleme ve dans etmenin �ok �tesine giderek, insanlar� Emir�de sa�lamla�t�ran, geni� bir yelpazede hayal �r�n� etkinlikleri kapsam��t�. Folkl�r sanat�n�n kullan�ld��� yerde, �zellikle Afrika�da, tebli� i�i b�y�k �l��de zenginle�mi�ti. �rne�in, Gana ve Liberya, sanat� tebli�de yayg�nla�t�rmak i�in birer Birlik I���� Projesi ba�latm��lard�. Hindistan�da ise Toplumsal Uyum Grubu�nun benzer bir amac� bulunmaktayd�.
Daha �ok M��avirlerin te�vi�i ve K�tasal Fon�un deste�iyle Bahá'í eserlerinin, �zellikle Afrika ve Asya�da �evirisi ve bas�m�na bir destek verilmi�ti. Bunun yan�s�ra, Kitáb-� Akdes�in t�m�yle Arap�a bask�s� ve di�er dillerde bas�m� yap�lm��t�r.
1997 y�l�nda y�r�rl��e giren, Mahalli Ruhani Mahfillerin R�zvan��n birinci g�n�nde kurulmas� k�s�tlamas�, bu kurumlar�n say�s�nda beklenen d��meyi yaratmakla beraber, azalma �ok b�y�k olmam��t�r. Say� o zamandan beri kararl� kalm�� ve iyi bir sa�lamla�ma s�reci ba�lam��t�r. Umumi Adalet Evi�nin sekiz yeni s�tunu dikilerek, Milli Ruhani Mahfillerin toplam say�s�n� 181�e ��kartm��t�r.
Din�in �al��malar�n�n entellekt�el temellerini g��lendirme konusundaki hayati g�revle hamle yapan Bahá'í bilimsel etkinliklerinin bu d�rt y�l i�indeki artan ivmesi �zellikle memnuniyet verici olmu�tur. Paha bi�ilmez iki sonu�, Bahá'í yay�nlar�n�n etkileyici zenginli�i ve �e�itli g�ncel sorunlar� Bahá'í ilkeleri ����� alt�nda inceleyen bir dizi tezlerin �retilmesidir. Bu y�l yirmibe�inci y�ld�n�m�n� kutlayan Bahá'í Et�dleri Birli�i a��, Plan s�ras�nda be� yeni �yeyi kabul etmi�tir. Papua Yeni Gine�nin ilk Bahá'í et�dleri konferans�n�n yap�lmas� ve geleneksel Japon Birli�i�nin, Japon alimli�inin ruhani k�kenleri �zerine ilk kez odaklanmas�, bu hizmet alan�n�n cezbetti�i �e�itlilik ve yarat�c�l��� yans�tmaktayd�.
Sosyal ve ekonomik geli�im alan�ndaki ilerleme, projelerde bir art�� g�steren say�lar da etkileyici olmakla beraber, kesinlikle nitelikseldi. Y�ll�k olarak rapor edilen etkinlikler, Plan��n ba��nda 1.350�den, sonuna do�ru 1.800�e ��km��t�r. Daha sistemli bir yakla��ma do�ru ilerleme, bu d�nemdeki �al��malar�n egemen �zelli�i olmu�tur. Bahá'í D�nya Merkezi�nde bulunan Sosyal ve Ekonomik Geli�i Ofisi, sosyal ve ekonomik geli�imin ilkeleri �zerinde me�veret ve eylemi te�vik etmek �zere, 60 �lkeden tahminen 700 temsilcini kat�ld��� 13 b�lgesel seminer d�zenlemi�tir. Bu Ofis, gen�li�in g��lendirilmesi ve okur-yazarl�k, toplum sa�l�k �al��anlar� yeti�tirilmesi, kad�nlar�n ilerlemesi ve ahlak e�itimini te�vik i�in uygun kampanyalar ba�latmak �zere pilot projeler ve materyaller yaratmaya da yard�mc� olmu�tur. Bir �rnek, Guyana�da 1.500�den fazla okur-yazarl�k kolayla�t�r�c�n�n e�itildi�i programd�; di�eri ise, kad�nlar�n ilerlemesi i�in Malezya�da sekiz birimin tamamlanmas�yd� ve bunlar Afrika, Asya ve Latin Amerika�da yap�lan e�itim toplant�lar� i�in temel olu�turmu�tu. Bahá'í radyo istasyonlar�n� e�itim enstit�lerinin �al��malar�yla b�t�nle�tirmek �zere bir plan Panama�n�n Guyami b�lgesinde ba�lat�ld�. Enstit�ler sosyal ve ekonomik geli�im e�itimi verme potansiyeline sahip olduklar� i�in, o y�nde bir hareket bir d�zine enstit�y� i�ermektedir ve bunlar �imdi okur-yazarl�k, toplum sa�l�k �al��anlar� yeti�tirilmesi ve meslek e�itimini i�eren alanlarda bu gibi �abalar� denemektedirler. Do�rudan Bahailer taraf�ndan desteklenen veya Bahailikten ilham alan �ok say�da kurulu�, enerjilerini, Kamerun�da nehir k�rl���yle sava�ta D�nya Sa�l�k �rg�t� ile i�birli�ini i�eren �rnekte oldu�u gibi, projelere adam��lard�r; 30.000�den fazla birey, bu Bahá'í projesi sayesinde gerekli tedaviyi g�rm��t�r. Bir di�er �rnek ise, Etiyopya�da, ��renci say�s� 8000�e ula�an �zel �niversite Birlik Koleji�dir. Ba�ka bir �rnek de, �svi�re�de, akademik program�n� geni�letir ve g��lendiriken, Balkanlar�daki �at��man�n korkun� toplumsal sonu�lar�na bir �are aray���na son derece takdir edilen yard�m� sunan Landegg Akademisi�dir. Yine ba�ka bir �rnek ise, Bolivya�da, Ekvator ile bir i�birli�i projesinde 1000�den fazla okul ��retmenine ahlak liderli�i program�nda e�itim sunan Nur �niversitesi�ydi. Sosyal ve ekonomik geli�imin bu alan�ndaki kapasitenin art���n�n bu gibi kan�tlar�, Plan��n ama�lar�na b�y�k bir yarar sa�lam��t�.
Toplumun diplomatik ve kamuoyunu bilgilendirme alanlar�ndaki kapasitesi, 1994 y�l�nda Milli Ruhani Mahfillere g�nderilen d�� ili�kiler stratejisinin k�lavuzlu�unda hayret verici bir h�zla geni�lemi� ve Bahá'í toplumunu Birle�mi� Milletler, h�k�metler, sivil toplum kurulu�lar� (STKlar) ve medya ile dinamik bir i�birli�i i�ine sokmu�tur. Strateji, etkinlikleri uluslararas� ve ulusal d�zeylerde iki ana hedefe yo�unla�t�rmaktayd�: d�nya bar���na y�nelik s�re�leri etkilemek ve Din�i savunmak. Bahá'í Uluslararas� Toplumu, �ran�daki �ok sevgili dinda�lar�m�z�n savunulmas� i�in ald��� �nlemler sayesinde, stratejinin di�er ama�lar�n�n izlenmesine f�rsatlar yaratan yeni bir �l�ekte sayg� ve destek kazanm��t�r. Kurumlar�m�z ve d�� ili�kiler temsilciliklerimiz �ran�daki halledilmesi g�� durumun g��l���n� a�mak �zere, h�k�metlerin ve Birle�mi� Milletler�in mevcut ara�lar�n� harekete ge�irmek i�in yeni yakla��mlar bulmu�lard�r. �ran�daki eziyetler konusu, gezegendeki en y�ksek yetkililerin ilgisini me�gul etmi�tir. Ger�ekten de, bir �ran mahkemesinin iki dostun idam karar�n� onaylam�� ve ���nc� ahbap i�in de benzer bir karar alm�� olmas� haberleri, �ran�a a��k bir uyar� g�nderen Birle�ik Devletler Ba�kan��ndan sert bir kar��l��a neden olmu�tur. D�nya liderlerinin ve Birle�mi� Milletler�in m�dahalelerinin bir sonucu olarak, �ranl� Bahailerin idamlar� fiilen durmu� ve uzun s�reli hapse mahkum olanlar�n say�s� da �nemli �l��de azalm��t�r.
Bu m�dahaleleri memnuniyetle kar��lamakla beraber, �ran�daki k�z ve erkek karde�lerimizin bu �abalara g�� veren fedakarane ruhunu, cesaretini ve yenilmez iman�n� alk��lamaktay�z. Ruhun bu apa��k nitelikleri, kendilerine kar�� b�ylesine haince ve ac�mas�zca sal�verilen sald�r�lara kar�� metanetleri konusunda vatanda�lar�n� hayrete d���rmektedirler. O kadar az insan�n, bir�ok insana bu kadar uzun s�re dayanabilmesi ba�ka nas�l a��klanabilir? Biri bile �l�m tehdidiyle kar�� kar��ya kal�nca, d�nyan�n aktif endi�esini nas�l uyand�rabilirdi? Bu mazlumlar�n varl�klar�n� ve hatta canlar�n� feda ettikleri ilahi ilkelerin, ho�nutsuzluk an�nda bir halk�n �zlemlerini tatmin edecek ��z�mleri i�erdi�ini sald�rganlar�n bu g�ne kadar fark etmemi� olmas� �ran��n trajedisidir. Fakat hi�bir ku�ku olamaz ki, �ranl� dostlar�m�z�n bu kadar zalimce maruz kald�klar� sistemli zul�m, vaat edilen t�m ihti�am� i�indeki kesin kaderlerine y�nelik esrarl� i�lemleri k�lavuzlayan Allah��n G�c��ne eninde sonunda yenilecektir.
D�� ili�kiler stratejisinin di�er hedefleri konusundaki eylem planlar� d�rt tema taraf�ndan y�nlendirilmi�ti--insan haklar�, kad�nlar�n stat�s�, evrensel refah ve ahlaki geli�im. Kay�tlar�m�z insan haklar� ve kad�nlar�n status� konusundaki �al��malarda ileriye y�nelik b�y�k bir ad�m at�ld���n� g�stermektedir. Birincisiyle ilgili olarak, Birle�mi� Milletler Ofisi insan haklar� e�itimi konusunda, bu g�ne kadar en az�ndan 99 Milli Ruhani Mahfilin diplomatik �al��malar i�in kapasitesini yaratmas�n�n bir yolu olarak hizmet eden yarat�c� bir program uygulam��t�r. Kad�nlar�n stat�s�yle ilgili olarak, kad�nlar�n ilerlemesi i�in 52 ulusal ofisin varl���, say�s�z Bahá'í kad�n ve erke�in her d�zeyde konferanslara ve �al��ma gruplar�na katk�lar�, Birle�mi� Milletler Kad�n Fonu�na hizmet veren komite de dahil olmak �zere, kilit niteli�inde STK komitelerindeki �nemli makamlara Bahá'í temsilcilerin se�ilmeleri, Hz. Bahaullah��n inananlar�n�n, O�nun kad�n ve erkek e�itli�i konusundaki prensibini gayretle nas�l yayd���n� g�stermektedir.
Ayn� zamanda, bir dizi inisiyatif de Bahá'í Dini hAkkanda bilgiyi kamuoyunun �e�itli kesimlerine yaymaktad�r. Bunlar �u yarat�c� giri�imleri i�ermektedir: ayda ortalama 25.000 ziyaret�isi olan �Bahá'í D�nyas�� Web sitesi; dotlar�n d�nyan�n her yerinde g�ncel sorunlar konusunda konu�mas�na yard�m eden Gelece�i Kim Yaz�yor? ba�l�kl� bir bildirinin yay�nlanmas�; Wa�ington D.C.�de haftada bir saat olmak �zere Fars�a radyo program� �Peyam-� Dost�un yay�nlanmas�--bu programa Internet �zerinden d�nyan�n her yerinden her zaman ula��labilmektedir; Arnavutluk, Bosna-Hersek, Bulgaristan, H�rvatistan, Macaristan, Romanya, Slovenya ve eski Makedonya Yugoslav Cumhuriyeti h�k�met yetkililerinin s�cak onay�n� kazanan ve ahlak prensiplerini g�nl�k sorunlara uygulayan olduk�a �zg�n bir televizyon program�n�n uygulanmas�.
D�nya insanlar�n�n �zlemlerini �sivil toplum kurulu�lar�� olarak tan�nan �rg�tler arac�l��� ile ifade etmeye kalkm�� olmalar�, y�zy�l�n sonuna yakla��l�rken g�� kazanan bir olgudur. �nsanl���n bir kesitini temsil eden bir STK olarak Uluslararas� Bahá'í Toplumu�nun, insanl���n gelece�ini bi�imlendiren �nemli m�zakerelerde birle�tirici bir ara� olma g�venini kazanmas�, d�nyan�n her yerindeki Bahailer i�in b�y�k bir mutluluk kayna�� olmal�d�r. Birle�mi� Milletler�deki ana temsilcimiz, Ekonomik ve Sosyal Konsey taraf�ndan kurulan Sivil Toplum Kurulu�lar� Komitesi�nin iki ba�kan�ndan biri olarak atanm��t�r. Bu makam Milenyum Forumu�nun d�zenlenmesinde Bahá'í Uluslararas� Toplumu�na bir liderlik rol� vermektedir. BM Genel Sekreteri Kofi Annan taraf�ndan istenen ve May�s ay�nda yap�lmas� planlanan bu toplant�, bu y�l�n Eyl�l ay�nda, devlet ve h�k�met ba�kanlar�n�n kat�laca�� Milenyum Zirvesi�nde ele al�nacak global konularda sivil toplum kurulu�lar�na g�r�� ve �neriler yapmak i�in bir f�rsat tan�yacakt�r.
D�nyada maydana gelen de�i�imlerin ruhani boyutlar�n�n insanl�k taraf�ndan farkedilmesinin Bahailer i�in �zel bir �nemi vard�r. Dinleraras� diyalog �iddetlenmi�tir. Bahá'í Dini, D�rt Y�ll�k Plan s�ras�nda, tan�nan bir kat�l�mc� olarak bu diyalo�a giderek artan bir bi�imde dahil edilmi�tir. Ge�en Aral�k ay�nda Cape Town�da toplanan D�nya Dinleri Parlementosu, aralar�nda g��l� bir Bahá'í delegasyonunun da oldu�u yakla��k 600 kat�l�mc�y� biraraya getirmi�tir. Bahailer, bu olay� planlayan G�ney Afrika ve Uluslararas� Y�netim Kurullar�n�n her ikisinde de g�rev alm��lard�r. Bahailerin bu olaya ilgisi, �zellikle de, Hz. Bahaullah��n ad�n�n Bat��da bir halk toplant�s�nda ilk kez an�lmas�n�n, 1893 y�l�nda �ikago�da toplanan Parlemento�da ger�ekle�mi� olmas� ger�e�inden kaynaklanmaktayd�. Ge�en Kas�m ay�nda �rd�n�de yap�lan iki dinleraras� toplant�ya Bahailer davetli olarak kat�lm��lard�: Orta Do�u�da anla�mazl�k ve din konulu konferans ve Din ve Bar�� D�nya Konferans��n�n y�ll�k toplant�s�. Bahá'í temsilciler, Roma Katolik Klisesi�nin himayesinde Vatikan Kenti�nde ve Yeni Delhi�de yap�lan toplant�lara kat�lm��lard�r; Papa II. John Paul��n huzurunda ger�ekle�en ikinci olayda, M��avir Zena Sorabjee toplant�da konu�ma yapan din temsilcilerinden biriydi. �ngiltere�de ise, Bahá'í temsilcilerin, yeni milenyumun Westminster Saray��n�n Kraliyet Salonu�nda dinleraras� kutlamalar� i�in sekiz b�y�k dinin �yelerine kat�lmas�yla, Din kamuoyu arenas�na konmu� oluyordu. Burada, Kraliyet mensuplar�n�n, Ba�bakan��n ve Cantenbury Ba�papaz��n�n ve di�er se�kin insanlar�n huzurunda, ��ngiltere�nin dokuz b�y�k dininin� toplant�s� diye s�z edilmi�ti. Almanya�da Bahailer ilk kez bir dinleraras� diyalo�a dahil edilmi�lerdi. Bu olay, bir Nak�z taraf�ndan yaz�lan ve 1981 y�l�nda bir Lutheran yay�nevi taraf�nda bas�lan kitap nedeniyle Bahá'í Dini ile temasdan ka��nm�� H�ristiyan mezheplerinin uzun s�reden beri gelen tutumlar�n� tersine �evirmi�ti. ��z�m� ise, �� Bahá'í taraf�ndan yaz�lan ve Bahá'í olmayan tan�nm�� bir yay�nevi taraf�ndan 1995 y�l�nda bas�lan 600 sayfal�k bilimsel bir reddiyede verilmekteydi. �ngilizce �evirisi ise Plan��n son y�l�nda yay�nlanm��t�. Bu olay Alman Bahá'í toplumunun b�y�k bir zaferini temsil etmekteydi. D�nya Bankas� ve dokuz b�y�k dinin temsilcileri 1998 y�l�nda Lambeth Saray��nda ve D�nya Dinleri Kalk�nma Diyalo�u�nun kurulmas�na neden olan bir toplant� yapt�klar�nda, dinleraras� diyalog al���lmam�� bir bi�im alm��t�. Diyalog�un a��klanan amac�, d�nyadaki yoksullu�u yenmek i�in daha etkin bir bi�imde birlikte �al��malar�n� sa�lamak �zere, inan� toplumlar� ile D�nya Bankas� aras�ndaki bo�lu�a k�pr� kurmaya �al��makt�. Dinleraras� toplant�lar�n s�kl��� ve geni� kapsam�, dinler aras�ndaki ili�kilerde yeni bir olguyu temsil etmektedir. �e�itli din toplumlar�n�n, Hz. Bahaullah��n Kendi inananlar�n�n ba�ka dinlerin inananlar�na kar�� g�stermelerinde �srar etti�i dostluk ve karde�lik ruhunu kendi aralar�nda olu�turmaya �al��makta olduklar� a��kt�r.
Bahá'í cemaatinin bu d�rt y�ldaki yo�un �abas�, toplumun genel olarak �at��an menfaatlerin selinde bo�u�tu�u bir zamanda olmu�tur. Bu k�sa fakat �iddetli dinamik s�re i�inde, Bahá'í toplumunun i�indeki ve d�nyan�n her yerinde i� ba��nda olan g��ler ac�mas�z ivmeyle yol alm��lard�r. Arkalar�nda ise, Hz. �evki Efendi�nin s�z�n� etti�i sosyal olgu daha a��k bir bi�imde ortaya ��km��t�r. Altm�� y�ldan daha �nce �y�kseli� ve d����, birle�me ve par�alanma, d�zen ve karma�an�n e�zamanl� s�re�lerine ve bunlar�n birbirleri �zerindeki s�rekli ve kar��t etkileri�ne dikkat �ekmi�ti. Bu ikiz s�re�ler, Bahá'í toplumuna �zg� olanlardan ayr� bir bi�imde devam etmediler, fakat yukar�da g�sterildi�i gibi, bazen de Din�i do�rudan kar��maya davet edercesine ilerlediler. Ayn� zaman koridorunun kar��t kenarlar�nda ko�uyor gibiydiler. Bir yanda dinsel, politik, �rksal veya kabileler aras� anla�mazl�klar�n k��k�rtt��� sava�lar yakla��k 40 yerde ��km��t�; kamu d�zeninin ani ve topyek�n ��k��� birka� �lkeyi fel� etmi�ti; politik bir silah olarak ter�rizm yayg�nla�m��t�; uluslararas� su� a�lar�n�n art��� tehlikeyi haber vermekteydi. Kar��t kenarda ise, Hz. Bahaullah��n bar���n s�rd�r�lmesi i�in re�etelerinden birini hat�rlat�r bi�imde, ortak g�venlik y�ntemlerinin uygulanmas� ve bunlar�n i�lenmesi giri�imlerinde i�tenlikle bulunuluyordu; Bahá'í beklentileriyle uyumlu bir hareket olarak, uluslararas� su� mahkemesinin kurulmas� �a�r�s� yap�lm��t�; global sorunlarla u�ra�abilmek i�in yeterli bir sisteme olan zorunlu ihtiyaca dikkat �ekmek amac�yla, d�nya liderlerinin Milenyum Zirvesi�nde biraraya gelmesi planland�; yeni ileti�im y�ntemleri, herkesin d�nya �zerindeki herhangi bir kimseyle haberle�mesi yolunu a�m��t�. Asya�daki ekonomik par�alanma d�nya ekonomisinin dengesini tehdit etmi�ti, fakat hem acil durumu d�zeltme, hem de uluslararas� ticaret ve finansa adalet duygusu getirme yollar�n� bulma �abalar�n� te�vik etmi�ti. Bunlar, g�n�m�zde etkili olan birbirine z�t, fakat kar��l�kl� olarak etkile�en e�ilimlerin birka� �rne�idir ve Hz. �evki Efendi�nin, Allah��n b�y�k plan�nda i� ba��nda olan g��lerin �nihai ama�lar�n�n insan �rk�n�n birli�i ve t�m insanl���n bar���� oldu�u konusundaki ilham �r�n� �zetlemesini do�rulamaktad�r.
Olaylarla dolu bu d�rt y�l�n sonunda, Gregoryan zaman�n ve Bahá'í devrinin �l��leriyle sonlar�n ve ba�lang��lar�n ola�an�st� bir birle�imine geldik. Bu birle�me, bir bak�ma yirminci y�zy�l�n tamamlanmas�n� zorunlu k�lmakta, �te yandan Olu�um �a���n�n g�zler �n�ne serili�inde yeni bir a�amay� ba�latmaktad�r. Bu iki zaman �er�evesinden g�r�nen manzara, bizi, birbirleriyle e�zamanl� ve d�nyaya bi�im veren e�ilimler vizyonu �zerinde tefekk�r etmeye ve bunu da Hz. �evki Efendi�nin, kendi tasarlad��� Kavis�in ba�lang�c�nda b�y�k bir a��kl�kla verdi�i g�r�� a��s�ndan yapmaya te�vik etmektedir. Kermil Da�� �zerindeki in�aat projeleri ilerledik�e, d�nya liderleri evrensel politik bir bar���n yap�s�n� �ekillendirmek i�in cesur ad�mlar att�k�a ve yerel ve ulusal Bahá'í kurumlar� evrimlerinde yeni d�zeylere ta��nd�k�a, bu vizyon Plan s�resince parlak bir berrakl�k kazanm��t�r. Yirminci y�zy�l�n, yolumuzu �izdi�i gibi enerjilerimizi de harekete ge�iren kutsal ve kal�c� bir an�s�n� ta��maktay�z: Bu an�, insanl�k tarihinin, Hz. Bahaullah��n Misak��n�n Merkezi�nin e�siz bir g�rev s�ras�nda yeni bir D�nya D�zeni�nin mimarisini tasarlad��� ve ard�ndan da Din�in Velisi�nin, azami g�c�n�, en harap edici y�llar s�ras�nda, y�zy�l�n sonunda d�nyan�n g�z� �n�nde esas bi�iminin b�t�nl��� i�inde ayakta duran bir Y�netim Sistemi�nin yap�s�n� dikmeye adad��� �ok �nemli ve kritik an�na aittir. B�ylece, zamanlar aras�ndaki bir k�pr�ye gelmi� bulunmaktay�z. Hz. Bahaullah��n bir avu� mest olmu� a���� taraf�ndan y�zy�ll�k �abalama ve fedakarl�kla geli�tirdi�i kapasiteler, durmak bilmeyen �al��mayla dolu bir�ok d�nemleriyle, Dinimizin, En B�y�k Bar����n d�nyay� kaplayaca�� o Alt�n �a��na bizi g�t�recek olan Olu�um �a���n�n ka��n�lmaz g�revlerine uygulanmal�d�r.
Bu R�zvan�da Oniki Ayl�k Plan�a ba�lamaktay�z. K�sa olmakla beraber, belirli hayati i�lerin yerine getirilmesi ve Hz. Abd�lBahan�n �lahi Plan��nda gelecek yirmi y�ll�k hamleye zeminin haz�rlanmas� i�in gerekli ve yeterli olacakt�r. D�rt y�l �nce �zenle ba�lat�lan, hizmet i�in bilgi, nitelik ve yeteneklerin �zenle kazan�lmas� i�i �imdi h�zland�r�lmal�d�r. Nerede olurlarsa olsunlar, ulusal ve b�lgesel enstit�ler benimsedikleri programlar� ve sistemleri tam kapasiteyle harekete ge�irmelidirler. �htiyac�n belirlendi�i yerlerde yeni enstit�ler kurulmal�d�r. Bireysel inisiyatifle ve kurumlar�n himayesinde giri�ilen tebli� �al��mas�n� sistemle�tirmek i�in daha b�y�k ad�mlar at�lmal�d�r. Bir bak�ma bu ama�lad�r ki, her k�tan�n birka� alan�nda M��avirler ve Milli Mahfiller �Saha B�y�me Programlar�� tesis etmi�lerdir. Sonu�lar, gelecek Planlar�n yarar� i�in b�y�k bir deneyim sa�layacakt�r. Birey, kurumlar ve yerel toplumun, R�zvan 2001�de ba�layacak ve Bahá'í d�nyas�n� toplu giri� s�recinde ilerlemenin bir sonraki a�amas�na g�t�recek olan be�-y�ll�k giri�ime tam olarak haz�rl�kl� olabilmesi i�in, dikkatini bu zorunlu i�ler �zerine odaklamas� istenmektedir.
Fakat dikkatleri bu g�revlere vermenin de �tesinde, kar�� kar��ya kal�nan ve bizlere meydan okuyan bir konu vard�r: �ocuklar�m�z ruhani bak�mdan yeti�tirilmeli ve Emrin ya�am�na sokulmal�d�rlar. Ahlaki tehlikelerle dolu bir d�nyada s�r�klenmelerine izin verilmemelidir. Toplumun mevcut durumunda, �ocuklar ac�mas�z bir kaderle kar�� kar��yad�r. �lkeden �lkeye milyonlarcas� sosyal bak�mdan yerlerinden olmu�lard�r. Refah veya yoksulluk ko�ullar� i�inde ya�as�nlar, �ocuklar kendilerini anne-babalar� ve di�er yeti�kinler taraf�ndan yabanc�la�t�r�lm�� bulmaktalar. Bu yabanc�la�man�n k�kleri, her yerde insanlar�n kalplerini ele ge�iren dinsizli�in �z�ndeki materyalizmden do�an bir bencilliktedir. �ocuklar�n g�n�m�zdeki bu sosyal durumu, ��kmekte olan bir toplumun kesin i�aretidir; ancak, bu durum herhangi bir �rk, s�n�f, ulus ve ekonomik ko�ulla s�n�rl� de�ildir, t�m�n� kapsamaktad�r. D�nyan�n bir �ok yerinde �ocuklar�n askerler olarak kullan�lmas�, i��i olarak s�m�r�lmesi, fiili k�leli�e sat�lmas�, fuhu�a zorlanmas�, pornografi konusu yap�lmas�, kendi tutkular�na odaklanm�� anne-babalar taraf�ndan terk edilmeleri ve s�z� edilemeyecek kadar �ok say�da ma�duriyet bi�imine maruz kalmalar�n� g�rmek kalplerimizi ac�ya bo�maktad�r. Bu gibi bir�ok deh�et, �ocuklar�na anne-babalar�n kendileri taraf�ndan uygulanmaktad�r. Ruhani ve psikolojik hasar� tahmin etmek bo�ad�r. D�nya �ap�ndaki toplumumuz, bu durumlar�n sonu�lar�ndan ka�amaz. Bu durumun farkedilmesi, �ocuklar�n ve gelece�in yarar�na acil ve s�rekli �aba i�in hepimizi te�vik etmelidir.
�ocuklar�n etkinlikleri ge�mi� Planlar�n bir par�as� olmakla beraber, bunlar ihtiyaca yetmemi�tir. �ocuklar�n ve yeni gen�lerin ruhani e�itimi, toplumun daha da ilerlemesi i�in son derece �nemlidir. Bu nedenle, bu eksikli�in giderilmesi zorunludur. Enstit�ler, hizmetlerini yerel toplumlara sunabilecek �ocuk dersleri ��retmenlerinin e�itimini programlar�na muhakkak almal�d�rlar. Ancak, �ocuklar i�in ruhani ve akademik e�itim sa�lanmas� gerekli olmakla beraber, karakterlerini geli�tirmek ve ki�iliklerini bi�imlendirmek i�in zorunlu olanlar�n sadece bir par�as�n� temsil etmektedir. Bireyler ve t�m d�zeylerdeki kurumlar, yani topyek�n toplum i�in, �ocuklara kar�� uygun bir tutum g�sterme ve onlar�n mutluluk ve refah� konusunda genel bir ilgi duyma gereklili�i de bulunmaktad�r. Bu t�r bir tutum, h�zla ��ken d�zeninkinden �ok uzak olmal�d�r.
�ocuklar bir toplumun sahip olabilece�i en de�erli hazinedir, ��nk� gelece�in umudu ve garantisi onlardad�r. B�y�k �l��de, cemaati olu�turan yeti�kinlerin �ocuklar konusunda yapt�klar� veya yapamad�klar�yla bi�imlenen gelece�in toplumunun karakterinin tohumlar�n� ta��rlar. �yke bir emanettirler ki, hi�bir toplum onlar� ihmal etti�inde cezas�z kalamaz. �ocuklara kar�� sonsuz bir sevgi, onlara davran�� tarz�, kendilerine g�sterilen ilginin kalitesi, yeti�kinlerin onlara kar�� davran�� ruhu--bunlar�n t�m�, gerekli olan tutumun hayati y�nleridir. Sevgi, disiplin ve �ocuklar�n g��l�klere al��t�r�lmas� i�in cesaret ister, yoksa kaprislerine boyun e�mek veya onlar� t�m�yle kendi istek ve e�ilimlerine b�rakmak de�il. �ocuklar�n, topluma ait olduklar�n� ve onun amac�n� payla�t�klar�n� hissettikleri bir atmosferin sa�lanmas� gereklidir. Bahá'í �l��tlerine g�re ya�amak ve Emri kendi ko�ullar�na uygun bi�imlerde ��renmek ve tebli� etmek �zere sevgiyle, fakat �srarla k�lavuzlanmal�d�rlar.
Toplumdaki gen�ler i�inde yeni gen�ler olarak bilinenler, �rne�in 12 ile 15 ya�lar aras�na girenler bulunmaktad�r. �ocukluk ve gen�lik aras�nda bir yerde olduklar� ve i�lerinde bir�ok de�i�im meydana geldi�i i�in, �zel gereksinimleriyle �zel bir grubu temsil etmektedirler. �lgilerini �ekecek, tebli� ve hizmet i�in kapasitelerini bi�imlendirecek ve daha b�y�k gen�lerle sosyal etkile�ime girdirecek etkinliklere dahil etmek �zere yarat�c� ilgi hasredilmelidir. Sanat�n �e�itli bi�imlerde kullan�lmas�, b�yle bir etkinlik i�in �ok de�erli olabilir.
�imdi de, �ocuklar�n yeti�tirilmesi i�in esas sorumlulu�u ta��yan ebeveynlere birka� s�z s�ylemeyi arzu etmekteyiz. �ocuklar�n ruhani e�itimine s�rekli dikkat etmeleri i�in �a�r�da bulunmaktay�z. Baz� ebeveynler, bunun topluma m�nhas�r bir sorumluluk oldu�unu d���n�rler; di�erleri ise, �ocuklar�n ger�e�i ara�t�rmaktaki ba��ms�zl�klar�n� korumak i�in, Din�in onlara ��retilmemesi gerekti�ine inanmaktad�rlar. Ba�kalar� da, b�yle bir g�revi �stlenmekte yetersiz olduklar�n� d���n�rler. Bunlar�n hi�biri do�ru de�ildir. Sevgili Hz. Abd�lbaha, �k�z ve erkek �ocu�u yeti�tirmeye t�m gayretle �al��mak, Bábaya ve anneye bir g�rev olarak emredilmi�tir� diye buyurmu� ve �bu konuyu ihmal ederlerse, amans�z Rabb�n huzurunda sorumlu ve k�nanmaya lay�k olacaklard�r� diye eklemi�tir. Ebeveynler, e�itim d�zeylerinden ba��ms�z olarak, �ocuklar�n�n ruhani geli�imini bi�imlendirmek i�in �nemli bir makama sahiptirler. �ocuklar�n�n ahlaki karakterini �ekillendirme yeteneklerini k���msememeleri gerekir. ��nk�, Allah�a olan sevgileri, O�nun yasalar�na ba�l� kalmaya �al��malar�, Emrine hizmet ruhlar�, ba�nazl�ktan yoksun olmalar� ve dedikodunun a��nd�r�c� etkilerinden ar�nm�� olmalar�yla bilin�li bir bi�imde yaratt�klar� ev ortam� sayesinde vazge�ilemez bir etki yaparlar. Cemal-i M�barek�e inanan her anne ve Bában�n sorumlulu�u, ��retiler�in �ok de�er verdi�i, ebeveyne kendili�inden itaat etmeye neden olacak bi�imde hareket etmektir. ��phesiz, evdeki �abalar�n yan�s�ra, anne-babalar toplum taraf�ndan sa�lanan �ocuk derslerini de desteklemelidirler. �ocuklar�n, kendilerini ac� ger�ekler konusunda, yukar�da anlat�lan korkular� do�rudan ya�ayarak veya medyan�n �n�ne ge�ilemeyen selleri vas�tas�yla bilgilendiren bir d�nyada ya�amakta olduklar� da unutulmamal�d�r. ��kmekte olan bir toplumun olu�turdu�u bu kasvetli manzaran�n aksine, Bahá'í �ocuklar daha iyi bir gelece�in simgeleri olarak parlamal�d�rlar.
Beklentilerimiz, K�tasal M��avirlerin, Uluslararas� Tebli� Merkezi�nin Allah��n Da���ndaki daimi binas�na yerle�mesini kutlayacak �zel bir olay i�in Ocak 2001�de Arz-� Akdes�te toplanacak olmalar� d���ncesiyle canl�d�r. D�nyan�n her yerinden Muavenet Heyeti �yeleri de, Olu�um �a���n�n tarihi olaylar�ndan biri olacak bu toplant�ya onlarla birlikte kat�lacaklard�r. B�yle bir Bahá'í g�revliler toplulu�unun biraraya gelmesi, kendi do�as�n�n gere�i, Plan��n birini tamamlamaya ve di�erini ba�latmaya yak�n olacak bir topluma say�s�z yararlar getirecektie. Sonu�lar� �zerinde d���n�rken, kalplerimizi, sevgili Emrin Velisi�nin y�reklerinde yakt��� hizmet me�alesini, Arz-� Akdes�te ikamet ederek y�kseklerde tutan �ok sevgili Tanr� Emri�nin Elleri Ali Akbar Furutan ve Ali Muhammed Varka�ya ��kranla �evirmekteyiz.
Bu Oniki Ayl�k Plan ile, bir daha hi� d�nmeyece�imiz bir k�pr�y� ge�mekteyiz. Bu Plan�� Amatul-Bahá Ruhiye Han�m��n d�nyevi eksikli�i i�inde ba�latmaktay�z. �nsan �rk� tarihinin o e�siz d�neminde parlayan bir ���n demeti olarak yirminci y�zy�l�n sonuna kadar bizimle kalm��t�r. Hz. Abd�lBahá �lahi Plan Levihleri�nde �lahi �a�r�y� y�kseltmek i�in d�nyan�n herbir yerine seyahat edememesinden yak�nm�� ve hayal k�r�kl���n�n �iddeti i�inde �u umudu kaleme alm��t�: �Allah�a yalvar�yorum! Siz bunu ba�ar�n.� Amatul-Bahá buna s�n�rs�z g��le kar��l�k verdi ve e�siz arma�anlar�n� alma ayr�cal���n� kazanan 185 �lkede, d�nyan�n �ok uzaklar�na yay�lm�� noktalar�na ula�t�. �hti�am�n� ebediyen koruyacak olan �rne�i, gezegenin herbir yerindeki binler �st�ne binlercenin kalbini ayd�nlatmaktad�r. Ba�ka bir jestin yetersizli�i kar��s�nda, hepimiz m�tevazi �abalar�m�z� bu Plan s�ras�nda, tebli�i kendisine esas ama� ve kusursuz ya�am sevinci yapan birisinin an�s�na adayamaz m�y�z?
Umumi Adalet Evi